Bugun...
SON DAKİKA

Görevi Devrederken

 Tarih: 31-03-2023 10:22:00
Akhusba Feridun Aksoy

Abhaz-Fed’in tüzel kişilik kazanmasından bugüne dört yıla yakın bir süre geçti. Önümüzdeki günlerde 3. Olağan genel kurulunu yapıp yeni yöneticilerini seçecek. Bizlerde yeni seçilecek arkadaşlarımıza görevi huzur içinde devredeceğiz.

Tüzel kişilik kazandığı 05.02.2010 tarihinden bugüne kadar genel başkan olarak görev yaptığım Abhaz Fed saygın kişiliği ve kurumsal kültürü ile Türkiye’de yaşayan Abhaz Diyasporasının tek çatı örgütüdür.

Örgütün bugün ki konumuna gelmesinde emeği geçen, değerli katkılarını esirgemeyen yönetici arkadaşlarıma, üye derneklerimizin değerli yöneticilerine, iki olağan genel kurulda da örnek bir demokratik olgunluk gösteren saygıdeğer delegelerimize ve her zaman bizlere güler yüzle yaklaşan bilge kişilikli saygıdeğer büyüklerime en içten duygularımla şükranlarımı ve saygılarımı sunuyorum.

Görev yaptığım dört yıla yakın süreçte gerek anavatanda, gerek Türkiye’de yaşayan Abhaz Halkı’nın duygu, düşünce ve davranışlarına yakından tanıklık ettim.

İzninizle, süreç içerisindeki gözlem ve tespitlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Yeni görev alacak yönetici arkadaşlarımın belirleyecekleri yol haritalarına katkısı olacağına inandığım, bu gözlem ve tespitlerimin dikkate alınacağını umuyorum.

Dünyada iyi halk, kötü halk diye kategorik bir tanımlama olamaz. İyi ve kötü göreceli (izafi)dir.  Halkları oluşturan bireyler, her şeyden önce insanlardır. İnsanları fıtratında (yaradılış özelliklerinden gelen) var olan olumsuzlukların toplumlara da yansımaması düşünülemez. O nedenle, kendimizi fazla abartıp işi, mikro-milliyetçiliğe vardırmamalıyız.

Elbette ki Abhaz Halkı’nın tarihi derinliğinde oluşmuş kültürel birikimi nedeni ile güçlü bir ulusal karakteri vardır. Bundan dolayı da gururlu olmamız doğaldır. Ancak her toplumda olduğu gibi bizde de çürük elmaların var olduğunu unutmayalım. Klan geleneğinin tortularından tam olarak arınamadığımızdan dolayı, kimi zaman çürük elmalarımızı tolere etmek gibi olumsuz davranışlar gösteriyoruz. Bu tutumlar toplumumuzu içten çürüterek, ulusal karakterimize zarar verir. Halkımıza yapılabilecek en büyük kötülük de budur.

Abhaz Halkı, anavatan ve diyaspora olarak iki farklı sosyolojik motivasyonun etkisi altındadır. Dolayısı ile her iki toplumun toplumsal dinamikleri de farklıdır. İlişkilerimizin rasyonel olabilmesi için bu farklılıklardan çatışma değil, sinerji yaratabilmeliyiz. Unutmayalım ki, bu farklılıklardan çatışma üretip, bizleri birbirimizden uzaklaştırmak isteyen insanlarımızın sayısı da azımsanmayacak kadar fazladır.

 Bir toplumun ulusal karakteri, kültürel değerleri o toplumun “sosyal sermayesidir”  Abhaz Halkı olarak bizim sosyal sermayemiz “Apsuvara”dır.  Maalesef, maddi sermayeden de önemli olan “sosyal sermaye”nin en önemli iki bileşeni olan dayanışma ve birbirine güven duygusu dibe vurmuştur. Dayanışma ve güven, bir toplumu sağlıklı üretken bir ekonomi ve istikrarlı sosyal ilişkilere sahip olabilmesi açısından çok önem arz etmektedir. Bu konda da yapılması gereken çalışmalara tez elden başlaması gerekir.

Sonuç olarak “Apsuvara” nın sahte bekçileri olmaktan alanların dönemi sona ermelidir. Abhaz kültürünü evrensel değerlere taşımanın yollarını “ayrıcalık” iddia etmeden demokratça var olarak hep birlikte aramak zorundayız.

FERİDUN AKSOY

  Bu yazı 261 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI